Muharrem İnce parti kursun ama...

     Muharrem İnce öncelikle CHP genel başkanı olabiliyorsa onu kovalasın. Ondan sonra parti kuracaksa kursun. Muharrem İnce kampanya dönemi boyunca her kesimin sempatisini kazandı. Ama ne kadar sempati kazanırsa kazansın partisinin adı CHP. Muhafazakar kesim, “CHP gelirse tekrar türban yasaklanır mı?” sorusunu aklının bir köşesinden atamadı. 

     

     Şu bir gerçek ki, muhafazakar kesim ile CHP’nin arasının daha uzun yıllar boyunca düzelmeyeceği aşikar. Yüzde 30 barajını geçmesine rağmen yine de İnce’nin bu kesim ile arayı düzeltebileceği kesin değil. Bu açıdan belki de Kılıçdaroğlu’nun İnce’ye genel başkanlık kapılarını kapatması hayırlı olur. Bu nedenle kendisine yeni bir parti kurar ve yoluna bakar. Siz ne dersiniz bu konuda millet?

Fatih Portakal'ı izlemiyorum...

     Fatih Portakal’ın haberlerini izlemiyorum. O çok bilmiş tavırları deli ediyor beni. Özgüven ile burnu büyüklük arasında ince bir çizgi vardır. İşte Fatih Portakal o çizgiyi çoktan geçmiş. Her şeyi kendisinin bildiğini zanneden bir yapısı var. Ben bu tür insanları sevmiyorum. Ama hafta sonları Gülbin Tosun’a bakıyorum. İzlerken zevk alıyorum. Kadın sadece işini yapıyor. 

     Bir ara yine tüm ön yargımı bir kenara bırakıp yine Fatih Portakal’ı izlemeye çalıştım. Yok abi gitmiyor. Yeniden Fatih’e bakma sebebim de yeni bir haber bülteni aramamdı. Kanal D haberi berbat ettiklerinden beri, başka hangi kanalın haberlerini izleyebilirim diye kanal kanal dolaşıyorum, o yüzden. Şimdiye kadar bir herhangi bir kanalda karar kılmadım.